Varlığın Evi usta hikayeci Sadık Yalsızuçanlar′ın yeni kitabı. Ana tema olarak insan ve cumhuriyet dönemi sonrası yaşanan toplumsal değişimin işlendiği hikayeler kendi içinde de bir bütünlük oluşturuyor. Varlığın Evi′nde Yalsızuçanlar başarılı bir kurgu ve dille hikayenin önemli isimlerinden biri olduğunu ispatlıyor adeta.
Üçüncü evimiz taştandı. Babam kamyon kamyon sarı taş getirtti. Ustaların başında günlerce yonttular, biçim verdiler. Boyu büyüklüğünde olanları köşelere oturttular. Üst yanı dairevi, vitraylı pencereler yaptılar. Genişçe bir sofa yaptılar. Annem kışlık erzakı burada hazırlıyordu.
Odalarımızın en genişi oturma odasıydı, köşesinde ocağı yanardı.
Yine sedirler dolanıyordu duvarları. Annem üzerine minderler, dantelalı beyaz örtüler yaptı. Isparta halıları serildi rabıtalı zemine.
Beyaz üzerine boydan boya eflatun çizgili yatak, yorgan çarşaflarıyla, kırmızı yüzlü yorganlar, yastıklar istiflendi yüklüğe.