Ölüm ve yaşlılık, insan için birer musibet mi? Elden ayaktan düşmek, yaşlılığın başımıza gelen bir uğursuzluk olduğunu söylemek için yeterli mi?
Ölümün ve yaşlanmanın uğursuzluk değil, tam aksine, önünde sonunda hepimize uğrayan ve memnuniyetle karşılamamız gereken “çağ”lar olduğunu ifade eden Cicero, deyim yerindeyse yüreğimize su serpiyor. Adını anmaktan dahi köşe bucak kaçtığımız ölümün ve yaşlılığın niçin cılız tesellilerle geçiştirilemeyeceğini ve hatta övülmeleri gerektiğini ruh-beden düalizmi üzerinden tartışıyor.
“Yaşamın en arzu edilen sonu; insanın cismini bir araya getiren doğanın, kendi eserini, akıl ve diğer yetiler henüz sağlamken bozmasıdır. Nasıl ki bir gemiyi veya evi en kolay onu inşa eden kişi parçalara ayırabilirse aynı şekilde insanın parçalarını bir araya getiren doğa da onun çözülmesi için en iyi aracıdır.”