Yeryüzündeki uygarlıkların yok oluşunda tarihi ıskalama vardır. Geçmişten ders almayanlar, çıkaramayanlar, kendi toplumlarının baştan çıkarılmasına seyirci kalırlar. Tarih insanlık serüveninin arşividir. İbret almak isteyenlere bol bol hem de ayrım yapmadan malzeme sunmaktadır.
İspanya’da Müslüman Araplar, 800 yıla varan bir medeniyet kurdular. Ama bugün Müslüman Araplar orada yoklar. Birkaç eserin, tahribata uğramış yapıların dışında onlara ait izler ne yazık ki silinmiştir. Sekiz asır boyunca orada burada iyi kötü devlet ve devletçikler kurmuş bir toplumu, tarihin ve coğrafyanın dışına itmek ne demektir? Daha doğru bir ifade ile söylersem tarih ve coğrafya dışında kalmak yani! Bir bakıma oyun dışı kalmak. Ne oldu da Müslüman Araplar böyle bir sonu yaşadı sahiden? Tarihte özne iken, giderek bir nesneye giriftar oldular. İspanya’da sonuç tam bir trajedi, gizemi olmayan acıklı, elim bir sondur. Bir ibretler, dersler laboratuarı inanın!
Türkler de Anadolu’da, bu topraklarda 1000 yıldır yaşam mücadelesi ile cebelleşiyor. Beka sorunları yaşıyor. Kimse “Biz Araplar gibi olmayız,” biz Türküz, demesin. Araplar da nerdeyse sekizyüz yıl sonra Avrupa’dan kovuldular.