II. Urbanus, 1095 senesinde Clermont Konsili’nde Haçlı Seferleri’ni umumen ilan ederken söylemlerini tek bir noktaya odaklamıştı: Türklerin elinde cefa çeken Kutsal Topraklar… Haçlı Seferi fikri her ne kadar çok daha evveline dayansa da bu arzuyu icraata geçirmeyi mümkün kılan, Türklerin Kudüs’ü ele geçirmesi ve dönemin Avrupa menşeili söylentilerine göre Kutsal Kabir’e girmek isteyen hacılardan haraç almasıydı. Bu sebeple Haçlı Seferlerinin büyük bir yekununu Türklerle süregelen çatışmalar kapsar. 14. Yüzyılda Haçlılar ve Türkler başlığını taşıyan bu kitap ise çatışmaların en cafcaflı olduğu dönemlerden birine odaklanıyor ve birçok açıdan Türklerin Haçlılar karşısında konumlandıkları mevzii anlamamıza katkı sunuyor. Alanında uzman 15 yazarın katkısıyla; Haçlı düşüncesindeki dönüşümden Niğbolu Muharebesi’ne, Haçlı Seferi projelerinden Gazi Umur Bey’in ve Memlûkların faaliyetlerine kadar ülkemizde nadiren konu edinilen bir dönemi anlamamız için eksiksiz bir başucu eseri! |