Henry Kissinger'ın "diplomasi dünyasında dolu bir tabanca hukuki bilgiden her zaman daha güçlüdür" sözü uluslararası ilişkilerin modern doğasına dair önemli ipuçları içerir. Reel gücün potansiyel haklardan daha önemli olduğunu varsayan bu yaklaşım modern dünyanın diyalektik imgelemini de verir. Bu cümleden tarihi süreç diplomasinin değişik yaklaşım ve uygulamaları ile doludur. Tarih sadece diplomasinin doğasının değil uluslararası ilişkilerin süreçler içindeki değişimleri ve değişmemelerinin de laboratuvarıdır. Hiçbir "an" dünden ve yarından azade değildir. Kırılmalar ve değişmeler bile süreç içerisinde bize olan bitenin doğasını gösterir. Tarihin uluslararası ilişkilere dairleri anlatan doğası ile ulusların tarihi dönüştüren iradesi karşılıklı bir etkileşim alanını ifade eder. Tarihin kapsayıcı doğası her düzeyde insan faaliyeti ve sürecini kapsar. Bu nedenle tarih biliminin haber veren doğası uluslararası ilişkiler alanının inşa edici yaklaşımları ile birleştiğinde önemli bir analiz alanı açılmış olur. Bu nedenle tarihin bu sahadan ayrılamayan bir yapısı olduğu anlayışı ile kurgulanan bu çalışma gerek kadim düzeyde gerekse de modern çerçevesinde bu ilişkinin doğasını tasvir ve anlamaya çalışırken eleştirel yaklaşımlar ile de konuya dair kendi sözünü söylemeye gayret etmektedir.