Yaşamımız boyunca ``Abrakadabra`` deyip bir anda her şey o an istediğimiz şekline keşke bürünebilse ama maalesef seçimlerimizin sonucunu yaşamak zorundayız. Roman, insan yaşamını ilginç bir düzlemde ele alıyor. Birbirinden farklı ve bir o kadar da ilginç karakterler ayrı ayrı yaşam örgüleri içinde yaptıkları seçimlerin iyi ya da kötü sonuçları doğrultusunda birbirleriyle kesişiyorlar. Yazar, kaçışı olmayan `Ölüm` kavramını da başkarakterin bir anlamda bilinçaltı olarak hikayeye yerleştirerek ikinci bir başkarakter oluştururken, okuyucuyu da ölümle tanıştırıyor. Oldukça zorlayıcı, düşündürücü ve en önemlisi de insan, yaşam ve ölüm üzerine kafa yoran farklı ilginç bir roman okumak isteyen her okuyucunun zevkle okuyabileceği, kendisine göre sonuçlar çıkarabileceği zekice kurgulanmış bir roman.
...Ve ölümü doğurdu bakire hayatım. Küstah günahlarımla daha bebek olacak yaştayım. Yastayım, ölümsüz cesedimle hâlâ hayattayım. Sanki bir sihirbazın değneğiyle terk-i diyardayım. Artık hiçbir şeye yaramaz bu kadavra. Hayal de hayat da koskoca bir palavra. Bir varmışız, bir yokmuşuz |
İşte budur `gerçek` abrakadabra...