"Merhaba sevgili okur. Şu an bu yazıyı okuyorsanız Aymira ile tanıştınız demektir. Okurken okudukları üzerine düşünmeyi içselleştiren herkes bilir ki yazmak kadar okumak da sanattır. Sevgili Sündüz Yaşar Biga, ilk kez okurunu selamlıyor Aymira'sı ile. Heyecanını yüreğimde hissederek okudum Aymira'yı. Sizin de aynı heyecanla okuyacağınıza inancım sonsuz...
Aymir' a toplum baskılarının şekillendirme çabalarına rağmen hiçbir kalıba girmemiş bir kadın. Bir yanıyla çocukluğunda kalmış, yaşayamadıklarının hesabını hemen herkese soran, kadın bedeniyle yaşamanın güçlüklerini isyana dönüştüren, tüm kuralları reddeden gür kadın sesi; diğer yanda sosyal yapının üzerine yüklediği sorumlulukların kıskacında bir adanmışlık dizelerine. Bu durum şairliğinin varoluş öyküsünü yansıtıyor metinlerine.
Aymira'yı var eden şair Sündüz Yaşar Biga ise kalemiyle özgünlüğü yakalamış bana göre dizelerinde. Şiirlerinde tüm vezinleri bulabilir irdeleyerek okuyan okuyucu. Duru Türkçe en belirgin özellikleri arasında sayılabilir şiir kitabının. Toplumsal olayları, gelin çocukları, adaletsizliği, sömürülen kadın emeğini, insan emeğini, Aymira üzerinden anlatan şiirleriyle, dayatılana isyanını dile getirirken çarkın arasında lime lime olmayı göze alıyor.
Aymira âşık oluyor, emek veriyor şiirleşiyor. Ne yazık ki tüm direnmelerine karşın pervane misali yakıyor kanatlarını. Aymira seviliyor, çok seviliyor fakat onu sevenin de Aymira'nın ışığında yandığını göremiyor... Öyküleme sohbetleri, cevap şiirleri ile Aymira, hayata ve insana sıkı sıkı dokunuyor.
Sevgili Sündüz Yaşar Biga, evrenin tüm seslerini yüreğiyle duyan kişiliğini yüreğimle kutluyorum. Toplumsal şiirlerin şairi olarak tarihe iz bırakanlardan olacağına inanıyor, eserlerinin devamını diliyorum. Gecikmiş bir merhabaydı Aymira. Hoş geldi yüreğimize..."