Baba, lütfen beni doğru anla! Bütün bunlar aslında tamamen önemsiz ayrıntılar olarak kalabilirdi ama benim için olağanüstü yönlendirici biri olan, senin uymamı beklediğin kurallara yine senin uymaman benim kalbimi kırıyordu. Bu yüzden benim için dünya üçe ayrılıyordu: Birincisi, sadece benim için konmuş ama asla tam olarak uyamadığım ve nedenini de bilmediğim kurallara tabi bir köle olarak içinde yaşadığım bir dünya. İkincisi, bana çok uzak olan, senin içinde yaşadığın, yönetmekle meşgul olduğun, emirler yağdırıp bunlara uyulmadığında da küplere bindiğin bir dünya.
Üçüncüsü de diğer herkesin mutlu mesut, kurallardan ve emirlerden uzak yaşadığı bir dünya. Bitmez tükenmez rezaletler içindeydim, ya senin emirlerine uyduğum için böyleydi çünkü bu emirler sadece benim için geçerliydi ya da dik kafalı olduğum için çünkü hangi hakla sana karşı çıkabilirdim ki? Veya kurallara uyamamamın nedeni senin kadar güçlü, senin kadar iştahlı, senin kadar maharetli olmayışımdı, buna rağmen benden bunları kolay şeylermiş gibi yerine getirme¬mi beklerdin, işte en büyük rezalet ne yazık ki buydu.
Bütün bunlar, düşünceleri değil de bir çocuğun duygularını harekete geçiriyordu.