Masterson'ın kişilik bozukluklarına dair 40 yıllık klinik deneyimleri sonucunda ortaya çıkan bu kitap Masterson yaklaşımının geldiği son noktayı göstermesi bakımından zirvede yer almaktadır. Kitap Masterson'ın deyimiyle 'betimleyici' bir kuram olarak başlayan ve sonrasında 'gelişimsel nesne ilişkileri kuramına' evrilerek 'gelişimsel kendilik ve nesne ilişkileri kuramı' halini alan Masterson'ın temel yaklaşımının 'bağlanma kuramı' ve 'nörobiyolojik araştırmalarla' nasıl bütünleştirildiğini ortaya koymaktadır.
On bir bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde Masterson başta kendi 'nesne ilişkileri' kuramının tarihî arka planını ve hangi aşamalardan geçtiğini sunmakta sonrasında bu yaklaşımın bağlanma kuramı ve nörobiyolojik araştırmalarla nasıl desteklendiğini göstererek tüm kitap boyunca takip edilecek teorik ana çerçeveyi belirlemektedir. Diğer bölümlerde ise bilinç ve kişilik bozuklukları arasındaki ilişki kişilik bozukluklarının erken dönem gelişimi somut ve sembolik gerçeklik zihinsellik bağlanma teorisi eş terapisi travmatik kendilikler ve terapötik tarafsızlık gibi konular belirlenen bu çerçeve dâhilinde ele alınmaktadır. Bu kuramsal anlatımları vaka örnekleriyle de somutlaştıran kitap belirtilen içeriğiyle kişilik bozuklukları psikoterapisine güçlü bir teknik ve teorik altyapı sağlamaktadır. Kuramsal içeriğinin yanında kitap ayrıca Masterson'ın süpervizyonuyla gerçekleşen bir terapi seansını sunmakta ve terapist ile terapinin doğası hakkında çarpıcı ilkeler ortaya koymaktadır. Belirlenen bu ilkelerden birisi terapinin hem sol hem sağ beyni hem kalbi hem aklı hem tekniği hem de gizemi içerdiği ve içermesi gerektiği düşüncesidir. Ayrıca Masterson'ın bu konudaki yaklaşımı da 'terapistin işi suya nereden ya da nasıl akacağını söylemek değil nehir yatağındaki kayayı kaldırmaktır' şeklindeki metaforik ifadeyle açıklanmaktadır. Ortaya koyduğu teori ve ilkelerle kitap kendilik karakter ve kişilik bozuklukları psikoterapisi hakkında kaleme alınan eşsiz bir eser niteliğindedir.