İbnü'l-Arabî'nin bütün eserleri gibi Fütûhât-ı Mekkiyye' de soyut kavramlar ekseninde kurulmuş ve bir imkân veya ihtimalden söz eden bir kitap değildir. Fütûhât-ı Mekkiyye bir rical kitabıdır. İbnü'l-Arabî eserinde her neyden söz ediyorsa gerçekleşmiş bir şeyden söz ediyordur. Her makam ulaşılmış makamdır her hal yaşanmış haldir ve her mertebe ulaşılmış mertebedir. Makamlar ve haller sahipleriyle kaimdir ve ortada boşluk söz konusu değildir. Her makamın sahibi bir 'adam' vardır ve makam o adamla bilinir. Tasavvufu diğer nazari geleneklerden ayrıştıran en önemli hususlardan birisi haller-makamlar ile rical arasında kurduğu bu zorunlu bağdır. Fütûhât'ı bir rical kitabı olarak okumamız İbnü'l-Arabî'nin maksadıyla uyumlu bir okuma olarak kabul edilebilir. İbnü'l-Arabî için 'âlemde boşluk yoktur' demek sahipsiz makam ve hâl yoktur demektir.
Fütûhât-ı Mekkiyye'nin ikinci cildinde 3040. Bölümler ve 1821. Kısımlara tekabül eden Allah Adamları ve Kutuplar adlı kitapta İbnü'l- Arabî velilerin sınıflarından bu çerçevede söz eder.