1870 yılında Fransa ile Almanya arasında yaşanan savaş Fransız toplumunda derin bir bunalım ve çürümeye yol açarak sona ermiştir. Arzularının peşinde koşan kolay yoldan zengin olmak isteyen küçük burjuva Georges Duroy rastlantı sonucu karşılaştığı eski bir arkadaşının yardımıyla gazeteciliğe adım atar. Yakışıklılığı ve çekiciliği kısa sürede dönemin sosyetesinin dikkatini çeker. Basın sermaye ve iktidar ilişkileri sarmalında hızla yükselen Duroy'un her şeyi çıkara endeksleyen burjuva ahlakında gözlenen büyük çürüme ve acımasızlık kısa sürede yaşam biçimi haline gelir. Bu durumda aşk sevgi dayanışma gibi değerler kendi halleriyle anlamlı kalamaz artık. Maupassant insanın yaşamını şekillendiren şeyin çevre olduğunu anlatmaya çalışırken medya dünyasıyla iktidar arasındaki ilişkiyi çarpıcı bir şekilde ortaya koyar.
Tolstoy Zola Turgenyev özellikle de Flaubert övgüyle söz eder Guy de Maupassant'tan. Eserlerinde dönemin ruhunu özgün ve eleştirel bir şekilde yansıtmaya özel bir önem vermiştir. Yayınlandığı yıllarda büyük bir ilgiyle karşılanan Bel Ami bu yönüyle de ayrıcalıklı bir yere sahiptir.