Muhlis ile Delal’in gizli aşkları ortaya çıkınca, her şey altüst olur. Oğlan İstanbul’a kaçar, kız bunalım geçirerek felç olur. Taş ustası Zeydan Ağa, oğullarına göğsünü siper ederek ölümlere meydan okur.
Büyülü şehrin her köşesinde, binlerce yıl önceki hayatın hayaletleri gezinir. Taşlar, duvarlar, evler ve kaleler dillenip konuşurlar. Dicle, milyonlarca yıldır sevgilisi Fırat’a koşarak, dünyanın en eski ve en gizemli aşklarını yaşar.
Mezopotamya; Delal ile Muhlis’in aşklarına, Hasankeyf’in kahreden ölümüne yas tutar, ağıtlar yakar şimdi.