İbn Arabî eserinin bu kitabında bir önceki kitapta ele aldığı hac konusuna konuyla ilgili hadislere yer vererek devam ediyor. Müellif sadece haccın faziletiyle ve hac esnasında yerine getirilmesi gereken vecibelerle alakalı bilgiler vermekle kalmayıp coşkun üslubunu ve yorumunu da katarak zikrettiği hadisler çerçevesinde haccın ve tavafın sırlarına dair eşsiz tespitlerde bulunuyor. Hacla alakalı son olarak değindiği husus ise Mekke ve Medine şehirlerinin üstünlüğü fazileti ve şerefiyle alakalı hadisler ve bunların ışığı altında yaptığı değerlendirmeler.
Eserin kalan bölümünde ise müellifin kendi ifadesiyle 'sayılı Allah adamları ve sayıları belli olmayan Allah adamlarının sınıfları' ve velîler hakkında Allah'ın kullarından sadece büyüklerinin bilebileceği bir takım meseleleri içerdiğini söylediği bölümler yer almaktadır. Velilerin kendi dönemlerinin peygamberleri olduklarını belirten müellif bu bağlamda velilik ve peygamberlik arasındaki mertebe ve misyon farklılıklarına değinerek Hz. İsa'nın peygamber olarak yeniden yeryüzüne inmesinin ne şekilde ve ne surette mümkün olacağına dair görüşünü beyan ederken meseleye alışılmışın dışında bir boyut kazandırmaktadır.
Kutsal topraklardan tüm insanlığa açılan bilgi ve hikmet fetihleri Fütûhât-ı Mekkiyye ilk defa tam olarak başka bir dile çevrilerek yayınlanıyor! Doğu ve batı düşüncesinde derin izler bırakmış mistik gnostik pek çok akımlara kaynaklık etmiş büyük düşünür İbn Arabî'yi 'Şeyhü'l-ekber' yani 'En Büyük Üstad' yapan bu topraklarda bizzat kendisinin el yazısıyla titizlikle korunmuş olan bu dev eser on sekiz kitaplık bir seri halinde Litera Yayıncılık 'literalliği' ve kalitesiyle yayınlanmaya devam ediyor.