Üstad Necip Fazıl "Fatih'ten yola çıkılarak nereye varılmaz ki" derken ne kadar da haklıydı. Fatih Sultan Mehmed Han açtıkça bize kim olduğumuzu hatırlatan sırlı bir düğüm çünkü.
Fatih'i İstanbul'un ve Bosna'nın fethi gibi başardığı büyük işlerle olduğu gibi bilim sanat ve eğitim alanlarında başladığı ama bitiremediği işlerle de örnek almamız gerekir. Nitekim Fatih Medreselerini kurarken İstanbul'un fethinin "küçük cihad" eğitim hamlesinin "büyük cihad" olduğunu fısıldamıştı hâlâ duymakta zorlandığımız kulağımıza.
Daha önce Fatih Sultan Mehmed hakkında üç kitaba imza atmış olan Mustafa Armağan bu defa gençlere onun doğudan batıya şimşekleri kıskandıran soluksuz fetih serüveninin yanında genellikle gözden kaçan "büyük fetih" idealini de anlatmaya soyunuyor. Yazara göre İstanbul'un fethi 29 Mayıs 1453 günü bitmedi asıl o gün başladı ve günümüze kadar uzattı kollarını.
Nasıl mı?
Sayfaları çevirmeye başlasak iyi olacak galiba.