Sünnet sahabe topluluğunda belli seviyedeki hâdiselerle beslenerek ve hayatla yoğrularak hadis muhakkiklerinin Kitaplarına aktı...Ve gelip bize ulaştı. O her asırda her şahsa uzanan ve üzerinde yürümekle İslamın feyiz ve bereketine ulaşılan kutlu ve mübarek bir yoldur. Çünkü din ne derece önemli ise Sünnet de o derece önemlidir. Durum böyle olunca Sünnetin İslamî yasamada hüküm koyup koymaması büyük bir önem arz etmektedir. Sünnet İslamın iki asıl kaynağından biridir. Ahkâmın teşriinde müstakil hüküm koyma yetkisinin olması tâbiî bir zarurettir. Sünnet olmasaydı Kur'an'ın temas etmediği veyahut temas edip de haklarında kesin bir hüküm koymadığı konularda doğacak olan boşluk ne ile doldurulacaktı?Özellikle son zamanlarda Hz. Peygamberin Kur'an dışında müstakil hüküm koyma yetkisinin olmadığı dolayısıyla Kur'an'da zikredilmediği hâlde hadiste sabit olan hükümlerin Kur'an'a aykırı olduğu gerekçesiyle reddetme temayülü yaygınlaşmaktadır. Ayrıca öteden beri bu konu literatürde hep teorik çerçevede tartışılmış verilen örnekler birkaç misal ile sınırlı kalmıştır. Biz bu çalışmamızda Kur'an'da zikredilmeyen konuların hükümlerini çıkarmayı amaçladık. Böylece teoriden pratiğe geçildiğinde hangi problemle karşılaşılacağı daha iyi fark edilecektir.