"...İkinci el kitaplar, ikinci el kıyafetler, ikinci el yaşamlar… Sahibinden satılık kılıflara girip emlakçıdan kiralık bedenlere hapsoluyoruz. Dünü, bugünü düşünmeden kum saatinin boşalmasını izliyoruz. Yüzümüzdeki maskelerle tanınmaz bir korumacılığa bürünmekten kaçınmıyoruz. Nedensiz yere birinci kattan atlayasım var. Ölmek değil niyetim. Bir iki yerim kırılsın yeter. Zaten ruhlarımız kırık yaşıyoruz. Belki eşitleniriz… Senle ben."
Emre Anılmış ilk romanında bizlere genç bir yazarın yaşam serüveninden kesitler sunarken yer yer kendine özgü mizahi üslubuyla İstanbul'un dün ve bugününden portreleri, bir fotoğraf albümünden fırlamışçasına gerçek bir dille önümüze seriyor.
İki Nefes Arası, kimi zaman tuhaf, çoğu zaman tanıdık, yer yer hüzün dolu yaşanmışlıkların romanı.