Namus kavramı bizler için bacak arasından ibarettir! Oysa bir insanın hayatını mahvetmek de namussuzluğun en büyüğüdür. Bir insanın emeğini yok etmek de, insana hayatı zehir etmek de namussuzluğun en büyüğüydü. Ama bizler hep namusu kadına yükledik. İşte bu yüzden hep bizler kaybettik.
Sevgili okurum, kendini hüzünlü hissettiğini biliyorum. Isimsiz yedi kadının ismi olmayı, kendini yalnız, çaresiz, kimsesiz hisseden her kadının kalbine dokunmayı, yalnız olmadığını hissettirmeyi, sevildiğini hissetmesinin yanı sıra çocuğa ve kadına yapılan her türlü istismarı görmezden geldiğimiz bu çağda insanlara farkındalık kazandırmayı hedefledim. Gözünü kapatıp kulağını tıkayanlara bu tarz hayatların var olduğunu dile getirmek, bunun normalleşmemesi için sesini duyuramamış tüm kadınların sesi olmak istiyorum. Belki tamamen hedefime ulaşamayacağım, ama inanıyorum ki el ele verdiğimiz zaman güzel şeyler olacak. Lütfen unutmayın, "Sevginin iyileştiremeyeceği hiçbir yara yoktur."
Bu kitabım sesini duyuramamış tüm, İSİMSİZ KADINLAR'a armağanımdır...