|
NEW YORK TIMES BESTSELLER
Diplomat veya devlet adamı denildiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan Henry Kissinger, bu kitapta yirminci yüzyılın altı büyük figürünün stratejilerini inceliyor ve liderlik ile diplomasiyi birleştiren bir kuram ortaya koyuyor. Dünya düzeninin karşı karşıya olduğu zorlukları göğüsleyebilecek karaktere, zekâya ve liyakate sahip liderler tekrar çıkabilir mi? Bu eserde ele alınan altı lidere atfedilen stratejiler dünya tarihinin şekillenmesinde nasıl bir rol oynadı? Kissinger’a göre iki tip lider var: çığır açıcı liderler ve devlet adamları. İlki yeni bir toplum düzenini meydana getirirken, diğeri mevcut şartları en iyiye ulaştıran liderdir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Almanya’yı, "alçak gönüllülük stratejisi" ile inşa edip dünya düzenine yeniden eklemleyen Konrad Adenauer; sürdürdüğü “irade stratejisi” ile Fransa’yı tarihî görkemine yeniden kavuşturan Charles de Gaulle; Soğuk Savaş sırasında “denge stratejisi” izleyerek ABD’ye jeostratejik avantajlar kazandıran Richard Nixon; yirmi beş yıl süren Arap-İsrail Savaşları’nı “aşkınlık stratejisi” güderek sonlandırıp Ortadoğu’da barışı tesis etmenin imkânlarını gösteren Enver Sedat; “mükemmellik stratejisi” ile güçlü bir şehir-devlet olan Singapur’u inşa eden Lee Kuan Yew; “Avrupa’nın hasta adamı” Britanya'yı “ikna stratejisi” izleyerek uluslararası konumunu ihya eden Margaret Thatcher; Kissinger'ın bu eserinde incelediği liderlerdir. Dünün muhasebesi, yarının liderleri için bir siyasetname niteliğinde olan bu kitap, teknolojinin öngörülemeyen ilerleyişinin devlet yönetimi üzerindeki etkilerine ve gelecekte dünyayı bekleyen krizlere dair derin bir okuma yapmak isteyen herkes için bir kılavuz.
Henry Kissinger hâlâ dikkat çekici bir etkiye sahip. Bu kitabı okuduğunuzda bunun nedenini anlayacaksınız. ― The Economist
Yetkin bir eser… Bugünün Batı dünyasındaki acınası liderlik örneklerini düşünelim. Kissinger’ı okuduklarında kaybedecekleri tek bir şey var, o da ahmaklıkları. Simon Heffer ― Daily Telegraph
Dış politika sevenler için yol gösterici. Andrew Anthony, Observer
Bahse konu liderlerin hepsi, gücün zirvesine çıkmak için müthiş kabiliyetleri ve arzuları sayesinde mütevazı hayatlarından zaferle çıktılar. Kissinger'a göre altı liderin hepsi, tarihi şekillendirmede büyük insanların "dönüştürücü liderliğinin" gayrişahsi güçlerden daha önemli olduğunu gösteriyor. Phillips O’Brien ― The Times
Rotasını bizzat yaşadığı yüzyıla çeviren Kissinger, kendisinden sonra gelen öteki dış politika uzmanlarından ve politikacılardan farkını ortaya koyan entelektüel birikiminden sonuna kadar faydalanıyor. Niall Ferguson ― Sunday Times
99 yaşındaki Kissinger’dan, bugünün ve yarının liderleri için el kitabı niteliğinde bir eser. Konrad Adenauer, Charles de Gaulle, Nixon, Enver Sedat, Lee Kuan Yew ve Margaret Thatcher gibi 20. yüzyılın ikinci yarısından seçtiği dünya çapındaki devlet liderlerinin stratejilerini çözümleyip bunlar arasında enteresan paralellikler tespit ediyor. Kissinger’a göre, ismi geçen bu altı lideri biçimlendiren şey 1914 ile 1945 arasına konumlandırdığı, “İkinci Otuz Yıl Savaşları” dediği dönemdir. Kissinger’ın bu liderlerin hepsini şahsen tanıması, hem bizzat liderlerle hem de onların etrafındakilerle kurduğu ilişkilileri kitabına taşımasına ve ortaya dopdolu bir iş çıkmasına imkân veriyor. Jeremy Cliffe ― New Statesman
Bireyler, olayların seyrini etkilemede rol oynarlar mı? Bunun elbette mümkün olabileceğini düşünen Henry Kissinger, son kitabında, örnek olaylar ve kendi deneyimleri üzerinden liderlerin ve devlet idaresinin tarihi belirleyebildiğini iddia ediyor. Şu an 99 yaşında olan Kissinger, 1977 yılından beri aktif olarak görevde bulunmamasına rağmen Nixon’dan beri neredeyse bütün ABD başkanlarına danışmanlıkta bulundu. Ona göre, ancak geçmişe saygı duyan ve gelecekte yaşanabilecek olayları öngörebilen kişiler iyi lider vasfına sahiptir. Yaşını başını almış devlet adamı sıklıkla kullanılan bir kavramdır ama nevi şahsına münhasır ve akıl danışmaya değer nitelikte biri olan Kissinger’ı tanımlamak için yeterli değildir. Margaret MacMillan ― Financial Times |
