"Rumeli Türklüğü ve tasavvuf tarihi üzerindeki araştırmalarından; kültür, medeniyet ve edebiyatla ilgili makalelerinden; uluslararası ilmî organizasyonlara bu ve benzer konularda sunduğu bildirilerinden ve her zamanki zevkli, istifadeli ve hoş sohbetlerinden tanıdığımız Eyüp Salih, bugün de Önce İnsan başlığı altında topladığı denemeleriyle Türk okuyucusunun karşısında.
Kuzey Makedonya’nın çok şahsiyetli ve güzel şehri Ohri’de 1950’de dünyaya gelen, ilk ve orta tahsilini bu şehirde tamamlayan, Üsküp’teki üniversite eğitimini tamamlama imkânı bulamadan iş hayatına atılan yazar, okuyarak, yazarak, öğrenerek ve öğreterek geçirdiği bereketli yılların ardından, dinmek ve tükenmek bilmez bir enerji ve azim ile irfan yolculuğuna devam ediyor.
1950’de, Eski Yugoslavya gibi bir ülkede doğmak demek, bu ülkenin rahat, nispeten müreffeh ve özgür zamanlarını idrak etmek ama kısa süre sonra, birdenbire bir dağılışa, savruluşa, daha da kötüsü çatışmalara, savaşlara şahitlik etmek demektir. Bu memleketin ve neslin insanları, geçen neredeyse üç çeyrek asırlık periyotta kaç devletin vatandaşı olmuş, kaç farklı marş ezberlemiş, okullarında kaç farklı formasyona, müfredata tâbi olmuştur! İnsan aynı insandır fakat devlet, ülke, bayrak, marş vs. farklı farklı olunca âhengi yakalamak ve muhafaza etmek güçleşir. Ve bu baş döndürücü değişime mukavemet ve intibak etmek her yiğidin harcı değildir. Bu itibarla, “bir rüyadan arta kalmanın hüznünü” yaşayan yani barış ve emniyet dolu Osmanlı asırlarından sonra, bir kıvılcımla daima parlamaya hazır Balkan coğrafyasında, tarihî miras bakımından çok zengin fakat nüfusu ve nüfuzu az bir milletin, Türk milletinin evlâdı ve mensubu olarak dinî ve millî hüviyetini muhafaza etmenin onuru büyüktür. Bugün bu onuru duyanlara ve duyuranlara, Türk Dünyası daima hürmet edecek, kıymet verecektir. Eyüp Salih Bey de bu bahtiyarlar zümresindendir...” (Prof. Dr. Mehmet Samsakçı)