İnsan davranışlarını konu edinen fıkıh ilminin geliştirmiş olduğu teoriler, fıkıh eserlerinde detaylı bir şekilde yer almaktadır. Müslüman toplumların tecrübeleri ile zengin bir muhteva kazanan bu teoriler geçmişi okumak için günümüz insanlarına önemli veriler sunmaktadır. Ancak bu veriler uygulamadan bağımsız bir şekilde ele alındığında geçmişin yekpare bir resmini elde etmek pek mümkün olmayacaktır. Bu nedenle fıkhın ortaya koyduğu nazari bilginin pratik ile ilişkisinin tespit edilmesi önemli bir mesele haline gelmektedir. Bunun doğru bir şekilde yapılabilmesi, Osmanlı gibi devletlerin tecrübelerine yakından bakmayı gerektirmektedir. Fakat uzun bir dönem Osmanlı Devleti’nin fıkıh tecrübesi ile ilgili ciddi ilmi çalışmalar ya yapılmadı ya da yapılan çalışmalarda bu dönem genel olarak taklit çağı olarak resmedildi. Her ne kadar bu yaklaşım son yıllarda yapılan bazı çalışmalarda sorgulansa da yerleşik kabulün halen etkili bir söylem olarak devam ettiğini söylemek mümkündür. Elinizdeki bu eser Osmanlı fıkhını kendi bağlamında incelemeye çalışmaktadır. Bu çerçevede Osmanlı fıkhına yön veren âlimler ve eserleri üzerinde durularak Osmanlı coğrafyasında yaşayan hukukçuların fıkhi birikime yaptıkları katkılara odaklanılmaktadır. Osmanlı fakihlerinin tartıştıkları mesele ve kavramlara yer verilerek Osmanlı fıkıh tartışmalarının derinliği ve günümüze sunduğu imkanlar ortaya konmaktadır. Ayrıca Osmanlı fıkıh düşüncesinin uzandığı bölgeler üzerinde durulmak suretiyle farklı coğrafyalarda bulunan Osmanlı hukukçularının etkileşimleri incelenmektedir.