Yeryüzünün en önemli yönetmenlerinden sayılan Abbas Kiyarüstemi’nin ikinci şiir kitabı “RÜZGÂRLA YÜRÜMEK” çıktı. Kiyarüstemi’nin tamamen sinematik bir zihni var. Şiire, fotoğrafa olan ilgisi ve resim alanındaki çalışmalarıyla beraber minimalizme de eğilimi vardı. Kiyarüstemi’nin şiiri güçlü bir görselliği barındırır. Şiir olarak yazdığı dizelerini, filmlerinde yeniden yaratması gereken sahnelerdi hep. Bu nedenle şiirleri nesneldir, çoğu şiiri haiku izleğindedir, haiku'da doğa ve dış dünya ya da nesnelerle ilgilendiğinizde, o nesnelerin kendisi derin kavramlar haline gelir. Doğu mistisizmde nesneler ve dünyanın parçaları temel bir öneme sahiptir. Dolayısıyla bu düşünceye eğilimli bir şair, haiku’daki nesnelerle karşılaştığında onların temel önemini fark eder ve bizi derin bir düşünceye davet eder.
Kiyarüstemi minimalizmi karmaşıklıktan kaçınmaya ve karmaşık kavramları daha kolay anlaşılır hale getirmeye çalışır. Minimalizm sanatında bir öğe tekrarlanabilir, bu nedenle Kiyarüstemi filmlerinde bazı sahneleri sürekli tekrar eder.
Kendisi bu seçimleri bir Hafız sonesinin "bölümü ve dekupajı" olarak adlandırıyor ve bu açıklamayı yapıyor: "Bir şiir yazdığımda veya bir film izlediğimde ve parıldayan anına geldiğimde çoğu zaman o anı tekrar yaşarım." Bu cümle, Kiyarüstemi 'nin manifestosudur adeta.
Kiyarüstemi şiiri kendini tüm sınırlamalardan arındırır ve sizi hep peşinden sürekler. Dünyanıza şiiri getirmek yerine, sizi şiirin dünyasına davet eder. Kitabı harika biçimde Makbule Aras Eyvazi çevirdi.
“RÜZGÂRLA YÜRÜMEK” kitabında sayısal olarak 230 şiiri var. İyi okumalar.