Dede Korkut hikâyeleri hakkında şimdiye kadar pek çok çalışma yapılmıştır. Yazma nüshalar ve sözlü rivayetler diğer kaynaklarla desteklenerek Oğuzların tarihi ve hayatı hakkında önemli bilgilere ulaşılmıştır. Bu açıdan Dede Korkut hikâyeleri Türk edebiyatında şanslı bir konuma sahip olmuştur.Ancak yazma nüshaların ve sözlü rivayetlerin Türk destan geleneği ve destancılık mantığı içinde yeterince değerlendirilmediği dikkati çekmektedir. Ayrıca bazı çalışmaların Orta Asya Türk destan geleneği hakkındaki bilgilerimizin sınırlı olduğu zamanlarda yapılmış olması tabiî olarak incelemelerin sınırlı kalmasına zemin hazırlamıştır. Bu eser Dede Korkut Kitabı'nın mihver şahsiyeti sözlü destan ve rivayetlerin önemli tipi Salur Kazan Alp hakkında yapılmış bir araştırmadır. Salur Kazan'ın Oğuzlarla ilgili yazılı ve sözlü kaynaklardaki yeri Kıpçak sahası Türk destanlarındaki yeriyle mukayese edilerek bazı yeni bilgilere ulaşma hedeflenmektedir. Konu araştırılırken bir tarihçi anlayışı yerine folklorcu anlayışı benimsenmiştir. Yani metinleri mukayese ederken Salur Kazan'ı belirli bir tarihî ve coğrafî zemine oturtma gayreti yerine bir destan tipi olan Salur Kazan ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Bunu yaparken elbette ki Salur Kazan'ın değişen zaman ve şartlarda aldığı kimlik özellikleri de ihmal edilmemiştir. Dede Korkut hikâyelerindeki kahramanlar olaylar ve motifler Orta Asya Türk destanları incelendikçe daha iyi anlaşılacak umumî Türk destanları hakkında da daha ayrıntılı bilgiler edinmek mümkün olacaktır.