Sami paşazade Sezai'nin ilk romanı olan Sergüzeşt ayni zamanda en önemli eseri olma özelliğine de sahiptir. Sami paşazade kendisine büyük ün sağlayan bu romanında Türk edebiyatında romantizmden gerçekliğe geçisin başarılı bir örneğini sunar. Hacimce küçük ancak islediği konu itibari ve esaret gibi hassas bir kavrama getirdiği gerçekçi yorumuyla Türk klasikleri arasına giren Sergüzeşt hem yazıldığı 1880'li yılların Osmanlı şehir hayati hakkında okuyucuya ipuçları sunmakta hem de Türk edebiyatında yeni başlayan roman geleneğinin başlangıcına dair fikir vermektedir.