“Türkiye’de profesyonellik yok. Birinci Futbol Liginin en üst seviyesine gelen futbolcuların çoğu profesyonelliği bilmiyor. Ne beslenmesini ne dinlenmesini ne de doğru dürüst kendine bakmasını. Bu da eğitimsizlikten. Belirli bir eğitim görmeden, futbol okulunda yetişmeden gelmenin payı büyük.”
Rıza Çalımbay /Beşiktaş ve A Milli Takım Kaptanı
“Fener’e gittiğini duyunca çok üzüldüm. Ağladığım anlar oldu. Hâlâ daha üzgünüm. Ama Tanju’yu Fener formasıyla görünce rahatladım. Onu artık kendi çocuğum gibi görmüyorum. O şimdi benim için bir rakip. Onu bir rakip gibi görmeye başladım.”
Ergun Gürsoy/Galatasaray Kulubü Asbaşkanı
“Bugün Türkiye’de kendisi satır yazmadığı, nokta ve virgülü yan yana getiremediği hâlde, açıyor telefonu, kim tayin ediliyorsa ona spor yorumu yazdırıyor. Bazı spor yazarı kardeşlerimiz maalesef bu tip futbolcu kardeşlerimiz yüzünden daktilo memuru olmuştur. Üstüne baba basa söylüyorum: Spor yazarı arkadaşlar daktilograf olmuş, çıkmıştır. Spor yazarını daktilograf, ağızla söyleyeni spor yazarı kabul eden zihniyete karşıyım. Eğer bunun sorumlusu Spor Müdürleriyse onları sorumlu müdür değil sorumsuzlukla itham ediyorum.”
Necmi Tanyolaç/ Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı-Spor Yazarı
“Futbolculara bir şey öğretmeye çalışıyorum; profesyonelliği… Onlara Avrupalı gibi düşünmeyi, yaşamayı ve tenkitlerden yılmamayı… Başarılı olacaklarına inanmalarını istiyorum. İlk geldiğimde futbolcuların kendilerine güvenleri yoktu. Ancak bugün ayağını sağlam basan, rakibinden korkmadan oynamaya istekli ve kazanma arzusunda bir takıma sahibiz.”
Sepp Piontek/ A Milli Takım Teknik Direktörü