KADEŞ’te toprak, TRUVA’da ise aşk için kılıca sarıldık. BEDİR’de İslam için, TALAS’ta İslam’la tanışarak savaştık. DANDANAKAN’da Selçuklu’nun temellerini atıp, MALAZGİRT’te Anadolu’nun kapılarına yaslandık. HAÇLI SEFERLERİ’nde Batılıları dağıtırken, KÖSEDAĞ’da Moğollar karşısında dağıldık. YÜZ YIL SAVAŞLARI’nda İngilizlerin okyanuslara açıldığına, ANKARA’da Timur’un Anadolu’ya girdiğine, MISIR SEFERİ’nde ise Osmanlı’nın Ortadoğu’ya indiğine şahit olduk. MOHAÇ’ta Osmanlı’yı bir dünya gücü yaparken, OTUZ YIL SAVAŞLARI’yla yeni bir dünya kurduk. WATERLOO’da Napolyon’a, AMERİKAN İÇ SAVAŞI’nda kölecilere, STALİNGRAD’da Nazilere, NORMANDİYA’daysa Müttefiklere karşı savaştık. KORE’de komünistlerle, VİETNAM’da kapitalistlerle hesaplaştık. Ve daha nice cephede dil, din, zaman ve coğrafya fark etmeksizin, insanoğlu olarak kendimizi bildik bileli durmaksızın savaştık… Kılıçlarla bedenleri, gürzlerle zırhları parçaladık. Bombalarla yeryüzünü, uçaklarla gökyüzünü yardık. Zaferler kazandık, hezimetler yaşadık. Çok kanımızı döktüler, çok kanlarını döktük.
SAVAŞTIK, TARİH YAZDIK…