Değişik renklerde küçük taş, mermer ve cam parçalarının bir yüzey üzerinde yan yana getirilmesiyle yapılan mozaik, farklı zamanlarda döşeme ya da duvar süsleme sanatı olarak karşımıza çıkmıştır. Her bir kare parçasının bir araya gelerek oluşturduğu bu görsel şölen, kimi zaman günlük hayatta kesitler sunarken kimi zaman da kutsal sahneleri ve simgeleri göz önüne sermiştir. Temelleri Antik Çağ’a dayanan mozaik sanatı Suriye’den İspanya’ya, Afrika’dan İtalya’ya kadar çok geniş bir coğrafyada yaygınlaşmış; Anadolu coğrafyasındaki kadim yerini de almıştır. Farklı dönemlerde oluşan zevk ve anlayışlar var olan sanat algısını etkilemiş, ortaya çıkan sanat faaliyetleri dönemin hâkim güzellik anlayışıyla aynı doğrultuda gelişim göstermiştir. Bu gelişim sayesinde değişik yapım teknikleri ve farklı tasarımlar ortaya çıkmıştır. Türk Sanatları Serisinin ikinci eseri olan “Mozaik” kitabında, mozaik tarihinden bir sanat dalı olarak ortaya çıkmasına, kullanım alanlarından yapım süreci ve tekniklerine kadar pek çok konu geniş bir şekilde ele alınmış, günümüzde mozaik sanatının icra edildiği merkezlere, çağdaş mozaik sanatçılarına ve seçilmiş sanat eserlerine de yer verilmiştir.