Tabii güzellikleri ve coğrafi konumuyla farklılık arz eden Karabağ her dönemde bölgedeki devletlerin dikkatini celp etmiştir. Tarihte meliklerin kışlak olarak tercih ettikleri Karabağ vilayeti Sovyetler Birliği'nin dağılmaya başladığı dönemde Ermenilerin işgaline maruz kalır. İşgalle birlikte binlerce Karabağlı doğup büyüdükleri acısıyla tatlısıyla hatıralarının geçtiği vatanlarını terk etmek zorunda kalır. Yurdundan yuvasından ayrı düşen Karabağlı mülteciler Azerbaycan'ın farklı şehirlerine yerleşirler. Savaş durumunda olan ülke Karabağ'dan gelen mültecilerin ihtiyaçlarına bir anda cevap veremez. Binlerce mülteci öğrenci yurtlarına vagonlara ve çadırlardan oluşan şehirciklere yerleşir. Mültecilerle birlikte Azerbaycan Türkçesine "Çadırkent" kelimesi girer bu kelime o günlerden beri Azerbaycan'da sıklıkla kullanılagelir. Çadırkentler yazın sıcaklarda kışın da soğuklarda mülteciler hayatın zorluklarına göğüs germeye çalışırlar. Çetin şartlar altında hayatlarını idame ettirmeye çalışan mülteciler yıllardır vatan hasretiyle yaşarlar. Bu çalışmada mültecilerden derlemeler yapıldı. Karabağ'ın hususiyetleri mültecilerin dilinden kaleme alındı. İşgal Karabağlıların hayatında onulmaz yaralar açmış. Kendilerine farklı sorular yöneltilen Karabağlılar sözü dönüp dolaşıp vatanlarına getiriyorlar. Onların sözlerinde vatana hasret; gözlerinde yurdundan ayrı düşmenin ıstırabı var.