Kedilerin dostluğuna mazhar olmak insanın en talihli yanlarından biri hiç şüphesiz. Keyfine düşkün, eğlenceye teşne ve dediği dedik bu şahane varlıkların kazandığı anlam öteden beri kutsaldan karanlığa değin birbirinden benzersiz hâllere bürünmüşse de insanla kurdukları bağın daima özel kaldığı açık. Epeydir olduğu gibi bugün de kediler, gündelik hayatın hırgüründen bizi kolaylıkla çıkarıp biraz olsun sakinleşmemizi sağlayan nadide şeylerden biri sözgelimi. Nitekim kediler söz konusu olduğunda insanın “sevgi”yle kurduğu karmaşık bağ da kolaylıkla çözülüyor. Kurumu ve kendine mahsus edasıyla göz alan kedilerin Edgar Allan Poe’dan Hermann Hesse’ye, Hüseyin Rahmi Gürpınar’dan Ahmet Hamdi Tanpınar’a kadar pek çok yazarın hayatının orta yerine kıvrılıp onlara yârenlik etmesi de şaşırtıcı değil bu yüzden.
Bu kitap sokaklarda, masaüstlerinde ve kucaklarda görmeye alışık olduğumuz pati izlerini edebiyatın çocuklara ayrılmış sayfalarında arıyor. Analiz edilirlerken, yaşamın en şenlikli iki öznesini bir araya getirerek çocuğun dünyasına açılan bu metinlerden esirgenen ciddiliği özenle yüklenen yazılar, antroposenden, benlikten, felsefeden, hayvana yönelik şiddetten, sinemadan, İslam tarihinden ve fantastikten maharetle söz açarak okuruna daha önce denenmedik bir bakışın tecrübesini vadediyor. Böylelikle, ele avuca sığmayan ve tepeden tırnağa sürprizli bu can dostlarının alacalı evreninden, akla durgunluk veren meraklı zihinlerinden gün geçtikçe hayatiyetini yitiren dünyamıza nelerin yansıdığını göstermeyi hedefliyor. Çocuk Yazınında Kedi: İnsan Olmayan Faillikler, Sınırlar ve Kesişimler çocuk edebiyatının kıymetini, alanın imkân yaratmadaki cömertliğine vurgu yaparak katmerlendirirken eleştirel düşüncenin odağını da genişletiyor.