Eğitim, insan yaşamının her anında bireyi düşünsel, davranışsal ve duyuşsal (değer) boyutlarıyla şekillendiren en dinamik süreçlerin başında gelmektedir. Bu özelliği ile eğitim olgusu esasında insanın doğumundan ölümüne dek yaşam boyu süren gelişim serüveninin en anlamlı yanını oluşturmaktadır. Düşünce, değer ve davranış geliştirme ve kazanma süreçleri, toplumsal yapı içinde eğitim kurumunun varlığı ve işlevleri ile kuşaklar boyunca aktarılma ve devam etme imkânı bularak sosyo-kültürel yapıyı şekillendirir. Bu özellikleri nedeniyle eğitim kurumu, tarihin en eski devirlerinde olduğu gibi günümüz toplumlarının da sosyal yaşamında en belirleyici, merkezi öneme sahip bir olgu ve unsur olarak varlığını sürdürmektedir.
Eğitimin, özellikle sanayi devrimi sonrasında kitleselleşerek profesyonel kurumlarda programlı bir biçimde gerçekleştirilen boyutu olan “öğretim” faaliyetleri, çoğu zaman eğitim kavramı ile aynı anlama gelecek şekilde kullanılır ve öyle anlaşılır. Ancak eğitim (terbiye) denildiğinde insanın hayatı boyunca deneyimlediği tüm davranış, tutum, düşünce ve zihniyet değişimlerini, öğretim (talim) denildiğinde ise bireylerin öğrenim çağları ile sınırlı bir zaman diliminde, özel bir bilgi alanına dahil olan teorik ve uygulamalı konuların, özgün metodik ilkeler ve belirli bir müfredat dahilinde işlenen kısmını ifade ettiğini vurgulamak gerekir.
Eğitim, kişinin yaşadığı toplumun değerlerini, kurallarını, kültürel kodlarını içselleştirmesi ve kişisel gelişimini, ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda, en yüksek düzeye çıkarması için düzenlenmiş, kontrollü bir çevrede gerçekleşen toplumsal bir süreçtir. Sosyolojiye göre eğitim, bir toplumsallaşma veya sonradan topluma katılanlar için bir bütünleşme, uyum ya da kaynaşma sürecidir. Sosyolojinin bir alt disiplini olan eğitim sosyolojisi, eğitim kurumunun toplumsal ve kültürel içeriği ve temelleri üzerine yoğunlaşmış bir bilimsel uğraş alanı olarak, bilhassa eğitim, kültür ve toplum, sosyo-kültürel yapı, sosyo-kültürel değişme, toplum ve kültür tipleri, eğitime etki eden sosyal faktörler, aile, sosyal sınıflar ve tabakalar, öğretmen, okul, kitle iletişim araçları, politik ve ekonomik sistem, sosyal hareketlilik, çocukluk ve gençlik dönemlerinde ailede, akran grupları arasında ve okulda rol ve tutumların kazanılması vb. gibi konu başlıklarını incelemektedir.
Seçkin bilim insanlarından oluşan geniş bir kadronun yoğun emekleri sonucunda vücuda gelmiş olan bu eserin başta eğitim fakülteleri olmak üzere, ilahiyat fakülteleri ve fen-edebiyat ya da edebiyat fakültelerinin ilgili bölümlerinde lisans öğrenimi gören öğrencilere ve eğitim sosyolojisi alanına ilgi duyan tüm okurlara faydalı olması dileklerimizle.