“Şu âna kadar yolcunun adını telaffuz etmediğimi
fark etmişsinizdir. Bunu da Onnik böyle istedi. Dedi ki:
“‘Okuyucu da hikâyede şoförün öğrendiği anda öğrensin ismimi, böylesi daha iyi.’” Onun
adını taksiciye söylediği an önemli bir dönüm noktası bu hikâye için.
Onnik, bana şöyle anlattı:
“‘Biz Ermeniler, başımıza türlü işler gelebileceğini
bildiğimiz için, bazı reflekslere sahibizdir. Mesela ben normalde, bir takside, uzun uzun muhabbete
girmem, taksiciye adımı söylemem. Çünkü adımı söyledikten sonra neler olacağını
bilemem. O gün de Selin beni öyle
dağıtmamış, sersemletmemiş olsa yine söylemezdim.
Hele hele o taksiciye asla!’”
Orhan Kemal Cengiz En İyi Oyuncu kitabında bizi klişelere
bulaştırmadan bir taksi koltuğunda ötekinin yanına oturtuyor. Onunla beraber
korkuyor, geriliyor ve ölümü hissediyoruz.
Bu ülkede başkası olmanın ne denli zor olduğunun farkına varıyoruz. Pişmanlıkların,
gizlenmiş gerçeklerin okuyucuya aktarıldığı; ama karakterlerden
gizlendiği öyküler için
kendinizi hazırlayın.