hakları çağı en çok zenginlere yaradı. Devletlerin siyasi hak ihlalleri son yıllarda görülmemiş bir ilgi görürken, maddi eşitlik taahhüdü sessizce ortadan kalktı. Maddi eşitlik taahhüdünün yerine, ekonomik liberalleşme baskın güç olarak ortaya çıktı. Samuel Moyn, insan hakları hareketini bu rahatsız edici değişimle ilişkilendiriyor ve insan haklarının yükselişinin neden hızla artan eşitsizlikle birlikte gerçekleştiğini araştırıyor.
Bu kışkırtıcı kitap, en yüksek idealin insan hakları olduğuna işaret ederken aynı zamanda daha geniş sosyal ve ekonomik adalet taleplerini nasıl ve neden ihmal ettiğimizi ele alıyor.
“Moyn, dünyayı herkes için daha iyi hale getirme arayışında insan hakları teorisyenleri ve savunucularının aslında işlerin daha da kötüye gitmesine sebep olup olmadıklarını soruyor... Daha geniş bir tartışmayı kışkırtacağı kesin."
–Adam Kirsch, Wall Street Journal
“Pax Americana tarafından ve muhtemelen onun için yaratılan liberal düzenin ve küresel yönetim kurumlarının keskin bir sorgulaması.”
–Pankaj Mishra, London Review of Books
“Moyn, küresel adaletle ilişkili mevcut sözcük dağarcığımızın –özellikle de insan haklarının özgürleştirici potansiyeline duyduğumuz inancın–, son derece eşitsiz dünyamızı daha eşit hale getirmek için çalışıyorsak bir kenara atılması gerektiğini öne sürüyor.”
–Nils Gilman, Los Angeles Review of Books