İdris Küçükömer, düşünmeyi yasaklamış bir toplumda doğmasına rağmen, düşünebilmeyi, düşündüğünü ifade etmeyi bir hayat üslubuna dö¬nüştürmüş bir bilimeri idi. Özgündü, özerkti, özgürdü ve özel bir münevverdi. Akledebilmenin sınırları içerisinde, daima hakikatin yılmaz ve yorulmaz bir takipçisi olmuş, takipleri sürerken emekle¬miş, tökezlemiş, düşmüş kalkmış, ancak hakikatin peşindeki yolcu¬luğunu asla terk etmemiştir. Hasbi ve samimi olması, onu gıpta edi¬lecek bir Türkiye sevdalısı yapmıştır. Ülke sorunlarını bir çözüme bağlamak için verdiği uğraşta, herhangi bir ideolojinin kör takipçisi olmamıştır. |