Kendini yok etme rehberi", aslında kendini yok etmekten vazgeçmeye dair yazılmış bir manifesto.
Yazarın, yaşamındaki mücadelelerden etkilenerek kurguladığı bu roman, okuyucuyu bir genç kadının iç dünyasını anlamaya davet ediyor.
Lupus (SLE) hastalığını, bedeniyle kurduğu toksik ilişkinin tezahürü olarak yorumlayan kahramanımız, öz bilincini geliştirip kendisiyle sağlıklı bir ilişki inşa etmenin yolunu aramaktadır. Bu süreçte kimi zaman şimdiden kaçmak için geçmişin güzel anılarında teselli ararken, kimi zamansa şimdinin bilgeliği ile geçmişine bakar.
Kronolojik akışta kalmayarak okuyucuyu her daim güvenli bir alanda tutan yazar, ölüm, toksik ilişkiler, kötü alışkanlıklar ve hırslara dair öznel irdelemelerini hikayenin akışına işliyor ve en saklı hisleri filtrelemeden cesurca paylaşarak okuyucu ile ilk sayfadan itibaren samimiyet dolu bir ilişki kuruyor.