Halil Akdeniz'in sanatı kategorize edilmesi bir hayli güç görünen ve plastik kaygılarla kavramsal yapılaştırma prensiplerinin belli bir izleğe dayandığı evrimci bir çizgi izlemekte. Bu evrilme anlamın ve biçimleme sorunlarının birbirini tetiklediği simlerin imgelerin göstergelerin sürekli devinerek yeni olasılıkları açığa çıkardığı özgün bir sanat anlayışını görünür kılıyor. Akdeniz'in zihnini öteden beri meşgul eden Anadolu Uygarlıklarına ait imleri kullanması sanatçının Hitit Hatti Frig ve Grek alfabelerindeki harflerin kültürel birer şifre olarak bu topraklarda iz süren bir yaşamı ele geçirme kaygısı taşıdığını gösterir. Thales'in geometrisi Herakleitos'un oyunbazlığı Nietzsche'nin kehaneti hep oradadır. Akdeniz'in sanatını analiz ederken sanatçının temel sorunsalının; Anadolu kültür çevresine ait bilgi verilerini ele geçirmek onların kökensel karşılıklarını bulgulamak ve bu bilgiyi bir tür zamansal arkeolojiyle ortaya çıkararak yeni biçimleme prensipleri oluşturmak olarak özetlenebilir. Özellikle 1990'ların başından bu yana Akdeniz tuval ve şasiye yeni işlevler yükleyerek resimsel mekanın dışına taşmış ve birçok yeni malzemeyle deneysel bir sürece girmiştir. Bu deneysellik sanatçıyı bir yandan başlangıçtan beri kullanageldiği formları ve simgeleri yeni olasılıklar içinde düşünmesini sağlamaktadır. Bu kitap Halil Akdeniz'in sanatının kökenlerine ve gelişim dinamiklerine dair bir yolculuk olarak nitelenebilir ve böylece Akdeniz'in sanat anlayışının kaynakları geçmiş ve günümüzün sanat prosedürleri içinde nasıl yorumlanabileceği üzerine çok yönlü bir düşünme zemini olarak değerlendirilebilir. Halil Akdeniz ve Kültür İmleri adlı bu çalışmada sanatçının özellikle 2000'lerin başından beri yoğunlaştığı Kültür İmleri adlı bir dizi işine odaklanılmakta Akdeniz'in biçimsel tercihleri ve yeni ifade arayışları analiz edilmektedir. Bu bağlamda sanatçının özellikle son dönemde form ve malzeme tercihindeki zenginleşmeye yer verilirken bu deneysel yönelimlerin ne türden okumalara tabi tutulabileceği üzerinde durulmaktadır.