"Sevgili Slaytın, yaşam; ayak uçlarınızla bastığınız toprak ve suyunu içip oksijen aldığınız gül bahçeleri olan, amaçsız her şeyin kendiliğinden var olduğu, gelişigüzel biçimlendirilen, ölü ya da diri, gece ile gündüz arasındaki bir düş, uyandığınızda bir uyku ya da rüya aleminden oluşan bir evren omurgası değildir... Yaşam, insan kalbinin ve duygularının yeşerip filizlenmesidir ve uçsuz bucaksız bir okyanusun akıntısı gibi güçtür... Sevgili Slaytın, sizin de bildiğiniz ve benim de inandığım şu ki insan, ancak kalp iyileştikçe insanlığın farkında olabiliyor ve umuyor. Nitekim avuç içindeki kocaman kalbini, gizli kalmış büyük bir aşkın tanımından söz tutuyor. İşte bahsinde bulunduğum büyük egemenliğin sahibi orası olmalı; tam da şuradaki saklı cennetiniz...
Şeffaf ve ince dokulu duygularla dolu bir dilin anası!Ona iyi bakmalısınız sevgili çocuğum. Orası, yaşamın ve dinin tanımını size netlikle anlatabilir bir yerdir... Lütfen kalbinizdeki merhametinizi kaybetmeyiniz... Öyle ki merhametinizi yitirdiğinizde, kendi yaşamınızda sahipsiz, tanrısız, sağır ve hiçbir zaman söndürülemeyen çokça ağır bir cehennem yaratmış olursunuz." dedi.