Aygır Fatma, Son Posta gazetesinde 28 Mart - 30 Mayıs 1936 tarihleri arasında tefrika edilmiş ve ardından 1938 ve 1944 yıllarında basılmıştır. Romanda, bir bayram yerinde tanışan Hasan ve Mediha adlı iki çocuğun arasında başlayan dostluğun zamanla büyük bir aşka dönüşmesi ve bu aşk hikâyesinin etrafında gelişen birbirinden trajik olaylar samimi bir üslup ve akıcı bir dille anlatılır. Gözü pek bir yürük kadını olan Aygır Fatma, bu genç çifti birleştirmek için elinden geleni yapar fakat yaşam türlü zorluklar çıkarır karşılarına.
Konusunu yazarın gençlik hayatının geçtiği çevreden alan romanda, dönemin İstanbul’unun kenar mahalleleri, mesire yerleri, çayırları ve buralarda yaşanan yoksul ve dürüst hayatlar canlı bir şekilde tasvir edilir. Yoksul mahalle sakinlerinin sanatla kurdukları ilişkileri ifade etmesi bakımından önemli bir eser olan Aygır Fatma, dönemin meşhur tiyatroları ve tiyatro oyuncuları hakkında da ilginç bilgiler verir.
“Halk resimlerine özgü nahif, âdeta ‘masum’ bir duyarlılık içinde gelişen Aygır Fatma, bence Osman Cemal’in en güzel eseridir.”
— Selim İleri