ELEŞTİREN insan tarih boyunca hoş karşılanmamıştır. Ancak bilim de eleştirisiz gelişmemiştir. Oysa ülkemizde, uzun yıllardır özellikle sosyal bilimler alanında akademik eleştirinin çok az hatta hiç yapılmadığı görülmektedir. Asıl ilgi alanımız olan edebiyat biliminde de benzer bir suskunluk söz konusudur. Bilhassa akademik kariyere ulaşma ve yüksek öğretim sistemindeki bazı olumsuzluklar eleştirinin gelişmesindeki en önemli engellerin başında gelmektedir. Araştırmacılar, ileride “jurime çıkar” korkusu ile hocalarının veya başka bilim adamlarının eserlerini eleştirmekten kaçınmaktadırlar. Bu da edebiyat biliminde önemli bir boşluğun doğmasına sebep olmaktadır. Son 50 yıl içinde Türkiye’de edebiyat bilimi göreceli de olsa gelişmiştir. Ancak bu nitelikten ziyade, niceliksel bir büyüme şeklinde değerlendirilebilir. Araştırmacı sayısının artmasına, akademik kariyer almış insanların yazdıkları eserlerin çoğalmasına rağmen bunların nitelik yönünden yeterli olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
eleştiri/yorum ve araştırmalardan ibaret olan bu kitap, önceki yıllarda yazdığım ve bir kısmını www.yenieleştir.com sitesinde yayımlanan makalelerden oluşmaktadır. Bir zamanlar edebiyat biliminin duayenleri sayılan ve tanrısallaştırılan insanların çalışmaları bilimsel bir bakış açısıyla eleştirilmektedir. Bunlar arasında İsmail Parlatır’ın Türk Dil Kurumu (TDK)’dan yaptığı sözlük kaçırma operasyonu ilginç ve bir o kadar da dikkat çekici bir içeriğe sahip. Makalede devletin nasıl soyulduğu ve kamunun nasıl zarara uğratıldığının ibretlik öyküsü anlatılır. Ardından gelen üç makalede Yeni Türk Edebiyatı alanında çalışmaları ile tanınan Şerif Aktaş, Sadık Kemal Tural ve Celal Tarakçı’nın birer eserinin eleştirisi konu edilmektedir. Bu çalışmaların eksik ve yanlış yanları somut bir şekilde gözler önüne serilmektedir. Son eleştiri yazısında ise Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılını kutlamak amacıyla açılan marş ve beste yarışmasında birinci seçilen marşın edebi açıdan eleştirisi yapılmaktadır.
Kitabımızın ikinci bölümünde “Yorum” yazıları yer almaktadır. Bu bölümde önce Yakup Kadri’nin Kiralık Konak adlı romanındaki Seniha karakterinin yaşadığı kimlik bunalımı incelenmektedir. İkinci makalede günümüz romancılarından Murathan Mungan’ın Yüksek Topuklar romanı üzerinde durulmaktadır. Üçüncü makalede Herman Hesse’nin Siddharta romanı hakkında yaptığım yorumlar yer almaktadır. Dördüncü makalede Orhan Pamuk’un Benim Adım Kırmızı romanı incelenip yorumlanmaktadır. Son makalede ise Ömer Seyfettin’deki Kimlik Bilinci konusu ele alınıp incelenmektedir.
eleştiri/yorum adlı kitabımızın üçüncü bölümü önceki yıllarda yaptığım Edebiyat Bilimi Araştırmalarına dayanmaktadır. Bu bölümün ilk makalesi Hermenutic (Yorumsama) Kuramı hakkında yazılmış olan ayrıntılı bir araştırmadır. İkinci konu Necati Cumalı’nın şiirinin kaynakları ve özellikleri incelenmektedir. Üçüncü makalade ömrünü şiire, öyküye, romana ve edebiyata adayan Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ilginç hayat hikayesi anlatılmaktadır. Bölümün son makalesi ise anı (hatırat) türü üzerine Türk kültür hayatında ilk kez bu şekilde ayrıntılı olarak yapılmış bir araştırmadır. Önceki yıllarda farklı yayımlarda parça parça olarak basılan bu makalelerin ufuk açıcı bir yönü olmasını ümit ediyorum. Tük edebiyatının bu şekilde yapılacak eleştiri/yorum ve araştırmalarla gelişeceğine inanıyorum Aksi halde havanda su dövme tarzında yapılan birbirinin kopyası çalışmaların kültürümüze bir katkısı olmayacağını düşünüyorum.