Ruh sağlığı bozulan bireylerin depresyon ve kaygı bozuklukları gibi birçok psikopatolojik sorunlarla başa çıkabilmesi ve günledik yaşam pratiklerine uyumlanması gerekir. Modern bireyin ruh sağlığını bozan zorlu yaşam olayları ve travmatik yaşam deneyimlerine anlam üretme süreçlerinde başat kaynaklardan biri dindir. Her geçen gün daha fazla sekülerleşen dünyada iddia edilenin aksine modern yaşamın içerisinden çıkmayan din tarafından insanlara uzatılan aşkın yardım eli, bireyler tarafından her zaman tutulmaya devam edecektir.
Özellikle kutsal düşüncesini dışarıda bırakan modern yaşamın, ortaya çıkardığı psikopatolojik içerikli sorunlar karşısında din, aşkın temalardan arındırılmış sekülerleşme yağmuru altındaki modern bireylere her zaman kutsal şemsiye olarak sığınılacak güvenli bir alan olmuştur. Bu bağlamda dinin çeşitli psikopatolojilere karşı koruyucu, önleyici ve rehabilite edici yönü bulunmaktadır. Ancak buna karşın dinin öznel algılanma ve yaşantılanma biçimleri olarak yanlış yapılanmış dindarlık formları da, psikopatoloji üretme potansiyeline sahiptir. Dolayısıyla konuya ilişkin yapılan ampirik araştırmalarda, patolojik dindarlık formlarının bireydeki kaygı ve depresyonu artırdığı; dinsel içerikli birçok ruhsal bozuklukların semptomlarından biri olduğu bulgulandığı gibi çeşitli ruh sağlığı ve hastalıkları ile dindarlık arasında herhangi bir korelasyon bulunmayan çalışma sonuçları da elde edilmiştir.
Ruh sağlığı ve din üst başlığında on iki bölümün yer aldığı bu kitapta, ruh sağlığı ve hastalıkları kapsamında stres, kaygı, depresyon, umutsuzluk, yalnızlık, intihar, obsesif kompulsif bozukluk, şizofreni, bağımlılık, psikolojik dayanıklılık ve psikolojik iyi oluş ile din ilişkisi ele alınmıştır. Kitaptaki tüm bölümler, konuya ilişkin yerli ve yabancı psikoloji ve teoloji literatürü taranıp dokümantasyon tekniğine dayalı olarak betimleyici teorik bir karakterde hazırlanmıştır. Okuyucuya belirli bir sistematik konu akışı içerisinde ruh sağlığı ve hastalıklarıyla ilişkili adı geçen göstergeler ile dindarlığın etkilerini kavrama, anlama ve analiz imkânı sunan bu kitapta, farklı dinsel geleneklere ilişkin ampirik araştırma bulgularına da yer verilmiştir.
Bu kitap, ruh sağlığı ve din ilişkisini daha holistik bir perspektiften değerlendirme ihtiyacı hisseden herkes için yararlı bir akademik eser olmasının yanında, insan merkezli diğer sosyal bilim dallarına da bilimsel bir kaynak olabilecek niteliktedir.