Ah, kutsaldır bu meslek, bana göre bu meslek değil zanaattır ve hatta sanattır. Sabır gerektirir. Sabır kat edilmesi gereken en önemli merhaledir. Alın terine akıl terini, parmağındaki hünere zekânı, hayallerine ruhunun inceliğini ve güzelliğini katma becerisi ister. Üşenmeden, yorulmadan, yüksünmeden emek ister, merak ister, azim ister. Sinince parmağına yüksüğün moru bakırını seveceksin. İğne batınca eline acısına güleceksin. Mezrunu en sevdiğin kolye, biçki masasını kuş tüyü yatağın bileceksin. Gönyeyi kardeşin, cetvelleri yol arkadaşın, çizgi taşını usta izini sürer gibi takip edeceksin. Makası kalemin gibi seveceksin. İşyerini evin, müşterini velinimetin görüp kadir kıymetini tutacaksın. Sevmeyi gerektirir bu sanat, seveceksin... Sanatına öylesine bağlı olacaksın ki, rüyalarına girecek. Ne zaman ki rüyanda elbise diktin, işte orda sanatkâr olmaya isteklisin demektir.
-Mızıkçı, her görünen kumaş, kumaş vasfına sahip olmadığı gibi her eline iğne iplik alan da terzi değildir. Bilesin!