ŞAİR ve YAZARLARIN yaşantıları, gazetelerin çıkmaya başladığı Tanzimat’la birlikte basın hayatında daha öne çıkar ve belirginleşir. Özellikle edebiyatçıların fiziki yapıları ve edebiyat anlayışları zaman içinde çizerlerin de ilgisini çeker. Söz konusu edebiyatçıların toplumun okur-yazar kesimi tarafından tanınmaları ve ilgi odağı haline gelmeleri çizerlerin onlarla ilgili karikatürler yapmasına sebep olur. Karikatüristler, özellikle aydınlar ve okurlar tarafından beğenilen kişilerin çizimlerini yaparak, kendi bakış açılarıyla onları tasvir ederler.
Karikatür sanatçılarının edebiyatçılar üzerinde durmalarının en önemli sebeplerinden biri şair ve yazarların popüler kişilikleridir. Bunun yanı sıra söz konusu yazarların mensup olduğu gruplar, akımlar veya düşüncelerin de karikatürize edildiği görülür. Bu karikatürlerin çizimindeki amaç genellikle kişileri kötülemek değil, farklı açılardan tasavvur edilen görünümlerini biraz ironiyle okurlara sunmaktır. Bu çerçevede karikatürlerde ele alınan kişilerin fizikî, siyasî, sosyal ve fikrî yönleri öne çıkarılır. Örneğin Namık Kemal’in gür sakalı, Ahmet Midhat’ın pehlivan yapısı, Fikret’in Batı taraftarlığı, Hamit’in diplomatlık yönü çizimlerde fizikî ve sosyolojik gerçekleri yansıtacak şekilde vurgulanır.
Bu çalışmanın temel amacı, çizgilerin dilinden yola çıkarak edebiyatçıların karikatürlerini incelemek, sosyal ve kültürel tarihe farklı bir katkı sağlamaktır. Araştırmamızın en önemli yanı, edebiyat dünyasında bir yere sahip olan şahsiyetlerin çizerlere nasıl ilham verdiklerini tespit etmektir. Hangi edebiyatçıların karikatürlerde nasıl öne çıktığı, hangi edebî olayların çizgilerin diliyle yorumlandığı araştırma kapsamında ele alınmıştır. Farklı bir söyleyişle amacımız edebiyatçıların diğer sanat erbapları tarafından nasıl algılandığını ortaya koymak, dönemin edebiyatçılarına ilişkin söylemleri tespit edebilmektir.