Hüzün Sarı, Kemal Gündüzalp’in daha önce Son Bakışta Ayrılık adıyla yayımlanan Güz Yarası adlı üçlemesinin ikinci romanıdır. Üçlemenin ilk romanı olan Aşk Mavidir’de olduğu gibi yine yalın anlatımı nedeniyle ilk bakışta bir gençlik romansı gibidir. Çünkü bu roman da yazarın elli yıl önce tasarlayıp kurguladığı ve yıllar sonra yeniden yazdığı bir romandır.
Onca yokluk ve yoksunluğa karşın başarılı bir öğrenci olan Mustafa’nın yaşamı, öğretmen okulu sınavlarının iptal edilmesiyle cehenneme dönüşmüştür. Çünkü hem sevdiği kız olan Aygül’le yolları ayrılmış, hem de okuma şansını yitirmiş gibidir. Ortaokul yıllarında yeniden yaşama dönse de bu kez de sağlık raporu alamaması nedeniyle yatılı okuma şansını yitirmiştir. İyiden iyiye çıkmaza giren Mustafa hem sevdiği kıza ulaşabilmek, hem de okuyabilmek için çıkış yolları aramayı sürdürecektir.
Asıl soru şudur belki de: Önüne çıkan bütün engellere karşın bu olumsuzluklardan, doğru ve uygun kararlarla olumlu sonuçlar üretilebilir mi? Mustafa bir kez daha yenilir ama sonuçta bir gece yarısı bindiği trenle okumak için Ankara’ya ulaşır.
“Aygül’le bir daha karşılaşabilecek miydi, işte bunu bilmiyordu. Umutla umutsuzluk iç içeydi sevgi dolu kocaman yüreğinde… Aylar sonra, bir gece kara kentte pencereyi açıp gökyüzüne bakarak: ‘Ben geldim Ankara, ben geldim, haberin olsun!’ diye seslendi.”