Benim coşkum,
yitirdiğim çocuklukta.
Uzaklarda,
metropol şehirlerin,
hızın ve hazzın agorasının, ücrasında.
Çocukluğum da senin gibi,
Eriştim desem erişemiyorum süveyda.
Bilmem, hangi hatıralarım baskın da,
hangisi paçavra.
Artık geçiştirmeye başlıyorum kalemi,
dolaştırıyorum rüyamda.
Kırık ve sarmal bir merdiven çiziyorum.
Eğilip başımı vurmadan
arıyorum yerini,
bilmiyorum hala gizemini.
Nedendir kalbimin ortasında kurduğun,
bu arzulu tahakküm.
Hangi eylemim serbest,
hangisi hüküm.
Bu yorgunluk senden, ısmarlama yüküm.
Başkaldırsam, yüzün görünmüyor süveyda.